Kuruluşun kurucusu George Friedman ve kıdemli analist Kamran Bokhari imzasıyla yayınlanan analizde, Türkiye’nin askeri gücü, stratejik hamleleri ve diplomatik açılımlarına dikkat çekildi.
“Türkiye'nin Yükseliş Zamanı”
Analizde, “Türkiye’nin yükseliş zamanı” başlığıyla, Ukrayna savaşıyla meşgul olan Rusya, küresel angajmanlarını azaltan ABD, bölgesel etkisi azalan İran ve çok cepheli krizlerle boğuşan İsrail gibi faktörlerin Ankara için benzersiz bir jeopolitik boşluk oluşturduğu belirtildi. Türkiye'nin bu fırsat penceresini etkili şekilde değerlendirdiği vurgulandı.
Kafkasya’dan Akdeniz’e Tesir!
Türkiye’nin 2020 Karabağ zaferinde Azerbaycan’a verdiği destek, Güney Kafkasya’daki dengeleri değiştirdi. Zengezur Koridoru gibi projelerle Orta Asya ile kara bağlantısını güçlendiren Ankara, Suriye ve Libya’da sahada etkisini artırarak Doğu Akdeniz’de nüfuzunu batıya doğru genişletti.
Yeni Diplomatik Açılımlar
Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerini normalleştirirken, Mısır’ın KAAN savaş uçağı projesine dahil olmasıyla savunma alanında yeni iş birlikleri geliştirdi. Polonya ile askeri iş birliği, Balkan Barış Platformu gibi girişimler ve Avrupa yönlü açılımlar da analizde geniş yer buldu.
Karadeniz'de Deniz Gücü ve Arabuluculuk
Karadeniz’de deniz gücünü artıran Türkiye, NATO ile koordinasyonunu güçlendirirken, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda aktif arabuluculuk rolü üstlenmeye devam ediyor. Gürcistan, Bulgaristan ve Romanya ile ticaret, güvenlik ve ulaştırma alanlarında derinleşen ilişkiler dikkat çekiyor.
Geopolitical Futures analizinde, “Büyük güç olmak sadece kapasiteyle değil, bu kapasiteyi kullanacak irade ve zamanı yakalayabilmekle mümkündür. Türkiye, bu üç unsura da sahip” ifadeleri yer aldı. Türkiye’nin coğrafi baskıların avantajlara dönüştüğü yeni bir döneme girdiği savunuldu.