Azalan nüfusa çare kadın tır şöförlerinin artırılmasında mı?

0
Azalan nüfusa çare kadın tır şöförlerinin artırılmasında mı?
"Memleketin en önemli meselelerinden biri de “kadın TIR şoförü sayısının” arzu edilenin çok altında olması… Galiba!"

Milat gazetesi yazarı Serdar Arseven bugünkü "Kadın TIR Şoförü!" başlıklı yazısında, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere ülkeyi yönetenlerin halka "Nüfumuzu azalıyor, çocuk yapın" dediği bir dönemde kadın tır şöför sayısının artırılması için verilen desteğin garabetini yazdı:

"HABERİ ilk gördüğümüzde “Mutlaka zaytung işidir.” diye düşünmüştük.

Yok değilmiş…

Bakanlık, Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin “Kadın TIR Sürücü Akademisi Projesi”ne tam destek verdiğini açıklamış gerçekten de…

Hatta Resmi Gazete’de yer alan bir yönetmelik değişikliği ile “kadın sürücülerin nakliye sektörüne kazandırılmasına yönelik teşvikler” yürürlüğe girmiş.

Böyle bir reform işte, böyle bir atılım…

Çok çağdaş, çok modern, çok ilerici, çok, çok, çok…

Daha fazla kadın TIR şoförü, daha fazla çağdaşlık, daha fazla ilericilik.

Bu alanda çok büyük açık var doğrusu!

Kadın TIR Şoförü sayımızın artmasıyla nakliye sektörü çok büyük bir imkâna kavuşmuş olacak!

Bilemiyorum; bu memleketin kadınlarından kaçı, TIR’ın, kamyonun üzerinde hayat geçirmek ister.

Uzun yol kamyon şoförlüğü yapan yakınlarım var.

Onların hayatları gerçekten de hayat değil.

Aileleri ile ara sıra görüşebiliyorlar.

Yorgun argın uzun yoldan geliyor, bir gecelik “dinlenme” arasının ardından yine uzun yola çıkıyorlar.

TIR, kamyon parklarında konaklıyor, o tesislerle yemek yiyorlar…

Çoğu basurdan şikâyetçi, günler boyunca kamyon üstünde oturmanın yol açtığı rahatsızlık.

Bel, bacak, sırt ağrıları mesleğin kronikleşen arızalarından.

Söylediklerine göre, kazandıklarının beti bereketi de olmuyor.

Kamyonun bakımıydı, tamiriydi, lastik değişimiydi, şuydu, buydu, derken elde avuçta bir şey kalmıyor.

Kendi işlerini yürütenler de, birinin yanında TIRCI- kamyoncu olarak çalışanlar da şikâyetçi durumlarından.

Bu çilekeş insanlar diyar diyar geziyor, hesapta çok yer görüyorlar ama…

Yüklerin zamanında teslim edilmesi, yenilerinin de zamanında yüklenip gideceği yere ulaştırılması için vakit kaybetmemeleri gerekiyor.

Yani, onların gezmeleri bitmez tükenmez karayolları…

Çok yere gidiyorlar ama pek bir yer de görmüyorlar.

***

Kamyoncu, TIRCI parkları, lokantaları…

Direksiyon başında otur, in yemek ye, yarım yamalak uyu...

Göbek yap.

Her bakımdan zor iş.

Hele de kamyonları, tırları yollarda arıza yaptığında büyük sıkıntı.

Gecenin bir yarısında, otobanın ortasında kaldınız mı…

Fena.

***

Bir de yollarda “el feneri” tutanlar varmış…

“Kirli, rezil ticaret…”

Allah muhafaza!..

Yanılıp da durdum mu, sıkıntı olabiliyormuş…

O yollarda başına bir iş gelse, kim duyacak sesini!

Bir de “aracım arıza yaptı” numarasıyla avlanan pislik tipler varmış, dünyanın dört bir yanında!

Çok tehlikeli.

Böyle bir hayat işte; gecen yok, gündüzün yok, çocuklarının büyüme aşamalarına bile şahitlik edemiyorsun bu sıkıcı, yıpratıcı yıllar boyunca…

Erkek, evin geçiminden mesul.

Rızkını arayacak, Allah nereden nasip etmişse orada bulacak.

Kimilerinin de bu nakliye işleriyle uğraşması; kendilerini yollara vurması, direksiyon sırtında hayat geçirmesi gerekiyor.

Gerekiyor da…

Allah aşkına, bu işe “hanımefendileri” teşvik etmek de nesi!..

Tamam isteyen yapsın da, teşvik de nesi?

Devlet teşviki de nesi?

Çok yanlış işler oluyor, çok…

Kadın istihdamı meselesi o kadar abartılıyor ki…

O kadar olur!..

Evet, kadınların çalışmaları gereken alanlar var.

Kadın çalışmasın demiyorum, asla demiyorum.

Maaş karşılığı bir işte çalışmak da, kendi işini kurmak da olabilir…

Ama bunun ille teşvik edilmesi nedir?

İşin “kadın TIR şoförü sayısını arttırma projelerini” kamu eliyle desteklemeye kadar götürülmesi de nedir?

Niyedir?

Hangi ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır?

Biz ikide bir “kültürel iktidar” meselesinden bahsediyoruz ya…

Maalesef, feministlerin, o düşünce ikliminin “kültürel iktidarı” bir türlü bitmiyor.

Bitmek bir yana, artarak devam ediyor.

Seçimler, kimleri iktidara taşırsa taşısın kültürel iktidar değişmiyor.

Sonra da…

Evlenmeler niçin azaldı, boşanmalar niçin arttı, nüfus artışı niçin böyle dibe çakıldı diye dert yanıp duruyoruz hep birlikte. Kadın istihdamı arttıkça evlenmeler artar, boşanmalar azalır…. Nüfus artış hızımız da bugünkü dip seviyelerden kurtulur diye düşünülüyor herhalde!..

Memleketin en önemli meselelerinden biri de “kadın TIR şoförü sayısının” arzu edilenin çok altında olması…

Galiba!"

Yorum Yazın