“Ateş çemberiyle kuşatıldık”
Erdoğan, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada istikrarsızlık, savaş ve terörün her geçen gün arttığını belirterek,” Etrafımız ateş çemberiyle kuşatılmış derken, bunu hamaset olsun diye söylemiyoruz. Aksine, her gün yaşadığımız bir gerçeği ifade ediyoruz. Şunu bir defa açık ve net söylemek isterim: Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi, bizim derdimizdir. 13,5 yıllık zulmün ardından 8 Aralık devrimiyle umutların yeniden yeşerdiği Suriye'ye yönelik saldırılar bizim sorunumuzdur. Karadeniz'in güvenliğini tehlikeye atan sıcak çatışmalar aynı şekilde bizim için büyük bir endişe kaynağıdır. Libya'dan Sudan'a, Pakistan'dan Afganistan'a, nerede bir sıkıntı, çatışma, istikrarsızlık varsa, tamamı ülkemiz için dikkatle takip edilmesi gereken hassas konulardır.” dedi.
Gazze için çağrı
Terör devleti İsrail'in Gazze'deki saldırılarını sert sözlerle eleştiren Erdoğan, “Gazze’deki çocukların açlıktan bir deri bir kemik kalması bizim derdimizdir. İsrail'in zulmü Nazileri fersah fersah aşmıştır. Holokost’ta bile bu kadar insanlık dışı görüntü yoktu” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,"(Gazze) Açlıktan kitlesel ölümlerin başladığı bu kara günlerde tüm uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye davet ediyorum." dedi.
“Yeni dünya düzeninde güçlünün sözü geçiyor”
Dünyada değişen güç dengelerine dikkat çeken Erdoğan, “İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan sistem çökmüş durumda. Artık güçlünün haklı sayıldığı bir dönemden geçiyoruz” diyerek, uluslararası sistemin adalet üretmediğini vurguladı.
Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye olarak en başından beri adil ve sürdürülebilir bir dünya nizamı için dostlarımızla birlikte her platformda gayret sarf ediyoruz. Küresel barış ve güvenliğin tesisi için her türlü adımı atarken, daha fazla trajedinin yaşanmaması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu süreçte şu ilkeyi kendimize rehber edindik: "Bin akçalık sulh, bin akçalık nizadan iyidir." Evet, barış diplomasisi adına ne yapıyorsak, bu hikmetli sözün ışığında yapıyoruz. Yine bu süreçte, hiçbir zaman unutmadığımız bir başka prensibimiz şudur: Hazır ol cenge, eğer istersen sulh-u salah. Yani, eğer barış, huzur, güvenlik, dirlik ve refah istiyorsan, caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın.”
“Türkiye çok yönlü iş birliklerine açık”
Savunma sanayinde Türkiye’nin geldiği noktayı değerlendiren Erdoğan, “Bu fuarı sadece ticari bir etkinlik olarak değil, kalıcı iş birliklerine kapı aralayacak bir platform olarak görüyoruz” dedi. Türk savunma sanayisinin artık küresel bir marka haline geldiğini ifade etti.