"Yolsuzluk ve rüşvet parasıyla CHP’yi ele geçiren Ekrem İmamoğlu’nun yine aynı yöntemle cumhurbaşkanı olma hayali her geçen gün belirginleşiyor.
Ahtapot gibi bürokrasiden yargıya, medyadan iş dünyasına her türlü bağlantıyı kuran İmamoğlu’nun, rüşvet paralarıyla Cumhurbaşkanı olma hayalini de İBB’ye yönelik operasyonlarda tutuklanan “yol arkadaşlarım, dostlarım” dediği kişiler anlatıyor.
Herkesin İmamoğlu’ndan sonra işaret ettiği kişi para kuleleri ile tanınan kasası Fatih Keleş.
İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinden sonra 2020 yılında İGDAŞ’a 2022’de de İSFALT’a genel müdür olarak atanan Burak Korzay, soruşturma kapsamındaki 74 kişi gibi etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilirken, İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş’in İBB’deki rolünü şöyle anlattı: “Yöneticisi bulunduğum İSFALT ciddi maddi zorluklar yaşamaya başlamıştı. Vergi ve SGK borçlarını ödeyemez duruma gelmiştik. Bundan dolayı ihalelere de giremiyorduk. Ben bu durumu Cemal Ufuk Karakaya ile paylaşıp bunun için bir çözüm istediğimde bana bunun yukarının talimatı olduğunu, bir şey yapamayacağını söylüyordu. Kendisi devlet adabı almış iyi bir bürokrattır. Ancak Fatih Keleş’in üzerinde ciddi bir baskısı olduğundan kaynaklı işlerini düzgün yapamıyordu. İştiraklere yapılmayan ödemeler piyasaya yapılmaktaydı. Ayrıca İBB’nin gerçek anlamda para kaynağı bulunmamasına rağmen yeni ihaleler için bütçe onayı vermekteydi. Bahsetmiş olduğum bu bütçe onayları belediyenin parası olması durumunda harcanabilecek para iken, belediye olmayan paraları harcamak için ihaleye çıkıyordu. Bunların takibini Fatih Keleş yapmaktaydı. Bu ihalelerin onayları genel sekreterin yanı sıra Fatih Keleş’in onayına gitmekteydi. Onun onayından geldikten sonra ihalelere çıkılıyordu.”
‘SEN SİSTEMİ DUYMADIN MI’
Burak Korzay, Fatih Keleş’in rolü dışında İmamoğlu’nun kasası olarak bilinen ve kendisi de itirafçı olarak tahliye edilen Ertan Yıldız’ın rolünü şöyle anlattı: “Ertan Yıldız’dan iş adamlarını sıkıştırmak için ödemeleri zorlaştırdıklarını Aziz İhsan Aktaş meselesinde duymuştum. Aziz İhsan Aktaş, İSFALT’a araç kiralayan Bilginay isimli firmanın sahibi olur. İSFALT’ta araç kiralama ihalesi almıştı. Almış olduğu bu ihale kapsamında zaman zaman ziyarete gelir, ödemeler için de ziyaretlerde bulunurdu. 2023 yılının sonlarına doğru Aziz İhsan Aktaş, İSFALT’a yapmış olduğu bir ziyarette, bana kendisini Ertan Yıldız ile tanıştırıp tanıştıramayacağımı sordu. Ben kendisine randevu almaya çalışayım dedim. Bu görüşmeden sonra Ertan Yıldız’ın asistanını arayarak Aziz İhsan Aktaş’a randevu vermesinin mümkün olup olmadığı şeklinde not bıraktım. 1-2 gün dönüş olmadı. Sonrasında ben asistanını aradım ve randevunun durumunu sordum. Asistanı bana dönüş yaparak Ertan Yıldız’ın akşam kendisini aramamı istediğini söyledi. O akşam ben Ertan Yıldız’ı aradım. Ben Ertan Yıldız’a Aziz İhsan Aktaş’ın İETT’deki alacaklara ilişkin kendisiyle görüşmek istediğini söyledim. Kendisi bana Aziz İhsan Aktaş’ın orada bağlantılarının olduğunu ve orada halletsin dedi. Ben Aziz İhsan Aktaş’ı arayarak Ertan Yıldız’ın söylediklerini ilettim. Aziz İhsan Aktaş bana, beni onlarla muhatap etmeyin, ben işimi Ertan Yıldız ile çözmek istiyorum demesi üzerine tekrar Ertan Yıldız’ı arayarak Aziz İhsan Aktaş’ın ısrarlı bir şekilde kendisi ile görüşmek istediğini söyledim. Bunun üzerine Ertan YILDIZ bana ‘Sistem denilen bir yapı var, o da bu ismi bilir, oraya 30.000.000 TL (970.000 dolar) göndermeden parasını ödemezler’ dedi. Ben telefonda Ertan Yıldız’a bunlar delirmiş, bu nasıl iş şeklinde tepki verdim.
Bunun üzerine Ertan Yıldız bana ‘Sen sistemi ilk defa mı duydun, bunu bilmiyor musun?’ diye sordu. Ben böyle bir şey duymadığımı söyleyince ‘Seçim öncesi kampanya için bütçe lazım’ dedi. Bana Aziz İhsan Aktaş için ‘Zorlama, vermiyorsa diğer taraftan çözsün’ dedi. Bunun üzerine ben Aziz İhsan Aktaş’ı arayarak kendisine 30.000.000 TL para istendiğini, ancak benim buna karşı olduğumu, eğer İETT’ye ihtar çekerse ve haciz memuru gönderirse alacağını tahsil edebileceğini, böyle bir para vermemesi gerektiğini söyledim. Bunun üzerine Aziz İhsan Aktaş bana şu an faizler çok yüksek, nakit para çok önemli. Ben bu parayı verip alacağımı hızlıca almak istiyorum, bunu ben hazırlayıp sana haber vereceğim dedi. Ben kendisine beni aradan çıkartın, ben bu tarz konulara şahit dahi olmak istemiyorum. Ertan Yıldız’la görüş dedim. Ancak Ertan Yıldız bunu kabul etmedi. Bana ben seni bilirim, beni kimseyle muhatap etme dedi.
RÜŞVET DOLU ÇANTA OTELE
Aziz İhsan Aktaş bir süre sonra şirkete geldi. Birkaç güne hazırlıyorum, bana lokasyonu söylesinler, kuyumcu falan mı var, nereye göndereyim dedi. Ben Aziz İhsan Aktaş’a ‘Allah’ınızı seviyorsanız beni bu işlerle muhatap etmeyin’ dedim. Kendisi bana ‘Bunda senlik bir şey yok, sen söylemezsen ben alacağımı nasıl alacağım, senin bu konuya bir dahlin yok. Ben parayı verip ödememi alacağım’ dedi. Ben Ertan Yıldız’ı arayarak parayı Aziz İhsan Aktaş’ın nereye getirmesi gerektiğini sordum. Ertan bana ‘Sen güvendiğin bir yer söyle, ben oradan aldırırım’ dedi. Bunun üzerine Aziz İhsan Aktaş bana bir süre önce akşam üzeri beni arayıp yanıma uğradığı Kilyos’taki arkadaşım Emre Eken’e ait olan Kilya Otel’e göndereyim diye bana önerdi. Ben de tamam dedim. Birkaç gün sonra da Aziz İhsan Aktaş beni arayarak bu otele çantayı bıraktığını söyledi. Bunun üzerine Ertan Yıldız’a bilgi verdim. Otele giden kim olduğunu bilmediğim bir kişi İhsan Bey’in çantası burada kalmış diyerek bu çantayı almış. Emre Eken bu konuda tanık olarak ifadesine başvurulması halinde beyan verecektir.”
İmamoğlu’nun yakın adamlarının ifadeleri iddianamenin de çok renkli olacağını gösteriyor. İmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet sistemini çok tartışacağız anlaşılan."
