Gazze’nin eşi benzeri görülmemiş bir kıtlıkla sınandığını vurgulayan Skaik, 2 milyon insanın çoğunun yerinden edildiğini, bölgedeki Müslümanların daima yas halinde hayata tutunmaya çalıştığını ifade etti.
Saik, yazısında ayrıca şunları kaleme aldı:
Bugün, bir torba un 415 dolardan satılıyor. Bir kilogram pirinç 14 dolara mal olurken, bir kilogram şeker 25 dolara mal oluyor. Çoğu sebze 6 ila 8 dolar arasında. Ancak çoğu kişi bir kilo patatesi bırakın, bir tane bile patates almaya gücü yetmiyor.
Sahada yetersiz beslenme hızla norm haline geliyor. Şiddetli akut yetersiz beslenme vakaları kaydedildi ve bu da kıtlığın yaklaştığının sinyalini veriyor. Gazze'deki çoğu kişi hayatta kalmaya çalışıyor ancak gıda yok denilecek kadar az.
Fırınlardan yeni çıkmış ekmek kokusunu ve restoranlardan gelen ızgara et kokusunu özlüyoruz. Yumurta yemeyi, taze meyve suyu, tatlı ve şekerleme içmeyi özlüyoruz. Bunları her gün, gün boyu düşünüyoruz. Bazen, aç olduğumuzda, soykırım başlamadan önce ne yediğimizi görmek için telefonlarımızdaki fotoğraf albümlerimize geri dönüyoruz. Hayatın tadını özlüyoruz.
Gazze halkı kelimenin tam anlamıyla kendi ayakları üzerinde zar zor durabiliyor. Sürekli başımız dönüyor ve odaklanamıyoruz. Kıtlığa rağmen işimizi yapıyoruz. Doktorlar hastaları tedavi ediyor. Gazeteciler Gazze'nin hikayesini anlatıyor. Yakın zamanda bir Filistinli adam çocukları için yiyecek ararken açlıktan öldü. Bunu anlatmak bizim sorumluluğumuz.
Kriz anneleri de ele geçirdi. Anneler, zaten doğum sebebiyle zayıf düşmüşken, açlıkla uçuruma itiliyorlar, bebeklerine yetişemiyor yahut bakamıyorlar. Bu felaket niteliğindeki gıda kıtlığı sadece bugün hayatları tehdit etmekle kalmıyor; Gazze'nin geleceğine uzun bir gölge düşürüyor, tüm bir neslin sağlığını ve hayatta kalmasını tehlikeye atıyor.
İsrail, Gazze halkına karşı açlığı bir savaş silahı olarak kullanıyor. Acaba dünya uyanmadan önce kaç kişi ölecek? Kaç pizza kanla lekelenecek? Yoksa Gazze'nin homurdanan karınları sessizliğe mi bürünecek, sonunda açlıklarından kurtulup ölümü kucaklayacaklar mı?
Tercüme: Ekip Haber
