ELD süreci; uçağın bakım ve onarımından yedek parça tedariğine, stok yönetiminden bakım personelinin eğitimine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca KAAN’ın çalışması için gerekli yer destek ekipmanları da bu aşamada değerlendirilecek.
Projede önemli bir diğer başlık ise, tamamen yerli imkânlarla geliştirilen TF35000 motoru. Motorun KAAN’a entegrasyonunun 2032 yılında başlaması planlanıyor.
İlk testler 2026’da, envantere giriş 2030’larda
Yeni Şafak’ın haberine göre, erken testlerin 2026’da başlaması öngörülüyor. KAAN, 2030’lu yıllarda Türk Hava Kuvvetleri envanterinde kademeli olarak devreden çıkarılması planlanan F-16’ların yerini alacak.
Ancak proje yalnızca bir uçak üretimiyle sınırlı değil. KAAN, aynı zamanda teknolojik altyapının güçlendirilmesini, insan kaynağının geliştirilmesini ve Türkiye’nin savunma sanayii vizyonunun ileri taşınmasını hedefliyor.
5. neslin ötesine yolculuk
KAAN; artırılmış havadan havaya muharebe menzili, süpersonik hızda iç silah yuvalarından hassas vuruş kabiliyeti ve yapay zekâ destekli muharebe gücüyle hava hâkimiyetinde yeni bir çağ açmayı amaçlıyor.
Uçak, 21 Şubat 2024’te gerçekleştirdiği ilk uçuşunda 13 dakika havada kalmış, 8 bin feet irtifaya çıkarak 230 knot (yaklaşık 426 km/s) hıza ulaşmıştı. 6 Mayıs 2024’te ise ikinci test uçuşunu başarıyla tamamlamıştı.