Türkiye, İtalya ve Libya arasındaki işbirliği konularının ele alındığı sürpriz zirve, Yunanistan’da büyük yankı uyandırdı. Yunan basını ve muhalefeti, gelişmeleri "diplomatik yenilgi" olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının açıklamasına göre, zirvede Akdeniz’deki düzensiz göç hareketleri ve bölgesel güvenlik konuları ön plandaydı. Erdoğan, üç ülkenin Akdeniz’deki sınamalar karşısında daha güçlü bir işbirliği kurması gerektiğini vurguladı. Gazze’deki insani dram da zirvenin gündemindeydi. Cumhurbaşkanı, uluslararası toplumun kalıcı çözüm için 1967 sınırları temelinde Filistin devletini desteklemesi gerektiğini ifade etti.
Yunanistan’da Tepki ve İtiraflar
Zirve, Yunanistan’da özellikle muhalefet cephesinden yoğun eleştiri aldı. Radikal Sol İttifak (SYRIZA), Yunanistan’ın bölgedeki gelişmelerde dışlandığını savunarak, Türkiye-İtalya-Libya işbirliğini Atina yönetimi için “diplomatik bir başarısızlık” olarak nitelendirdi. SYRIZA, Başbakan Kiryakos Miçotakis’in İtalya ile yakın ilişkiler kurduğunu iddia ettiği açıklamaların da bu gelişmeyle boşa çıktığını kaydetti.
Yunan basınında ise paniğe varan yorumlar dikkat çekti. Naftemporiki gazetesi, “Zirveye ülkemiz davet edilmedi, hatta tamamen görmezden gelindi” ifadelerini kullandı. Liberal gazetesi ise Türkiye’nin değişen jeopolitik konumuna dikkat çekerek, şu yorumu yaptı:
“Önümüzdeki yıllarda Yunanistan, 25 yıl önce Erdoğan’ın devraldığı Türkiye ile artık ilgisi kalmamış bir Türkiye ile karşı karşıya kalacak.”
“Yeni Türkiye” ve Değişen Güç Dengesi
Liberal gazetesi, Türkiye’nin yükselen savunma sanayisi, bölgesel arabuluculuk gücü ve diplomatik etkisiyle artık çok daha güçlü ve farklı bir aktör haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin, Gazze savaşında Filistin davasına verdiği destekle uluslararası arenada daha fazla itibar kazandığı ve AB içinde de imajının yumuşadığına dikkat çekildi.
Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik tutumunun değiştiği ifade edilen analizde, Eurofighter Typhoon satış süreci, Türk SİHA’larına artan ilgi ve İtalyan-İspanyol savunma şirketleriyle imzalanan anlaşmalar bu yeni dönemin işaretleri olarak sıralandı.
