Avukat Rezan Epözdemir rüşvete aracılık etmek iddiasıyla tutuklandı

0
Avukat Rezan Epözdemir rüşvete aracılık etmek iddiasıyla tutuklandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, 'rüşvete aracılık etmek' suçundan tutuklandı. Öte yandan Epözdemir, CHP, CIA ve MOSSAD'la buluştuğunu gösteren fotoğrafa ilişkin soruya, 'Neden çağrıldığımı anlayamadım ki ben zaten orada kimlerin olduğunu bilmiyordum.' cevabını verdi.

Savcılık Epözdemir'i "rüşvete aracılık etmek" ve "rüşvet almak" suçlarından tutuklama, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" ile "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından ise hakkında "yurt dışına çıkış yasağı"nı içeren adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.

Nöbetçi sulh ceza hakimliği, Epözdemir'in "rüşvete aracılık etmek" suçundan tutuklanmasını kararlaştırdı.

Hakimlik, Epözdemir hakkında, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" ile "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından "yurt dışına çıkış yasağı"nı içeren adli kontrol tedbiri uygulanması talebinin ise reddine karar verdi.

EPÖZDEMİR HAKKINDA SAVCILIĞIN SEVK YAZISINA ULAŞILDI

"Rüşvete aracılık etmek" ve "rüşvet almak" suçlarından tutuklanması talep edilen avukat Rezan Epözdemir hakkında savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.

Yazıda, şüpheli Epözdemir'in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında tutuklu bulunan Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak'ın tahliyesi ve akabinde "ev hapsi" şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması hususunda rüşvete aracılık ettiğine ve bu suretle menfaat temin ettiğine ilişkin ihbar üzerine soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

Bu kapsamda 7 Temmuz 2021 tarihli bir WhatsApp konuşma kaydına ulaşıldığı kaydedilen yazıda, bu konuşma kaydının soruşturmayı yürüten ve daha sonra aynı olaydaki rüşvet eylemi sebebiyle meslekten ihraç edilen C.Ç. ile A.D. arasında geçtiği ve mesaj içeriklerinde rüşvet olarak alınan paranın "Rezan" isimli bir şahsa götürüleceğine dair ibarelerin bulunduğunun anlaşıldığı ifade edildi.

Yazıda, A.D'nin aynı olaydaki eylemleri sebebiyle Yargıtay 5. Ceza Dairesinde "sanık" sıfatıyla yargılanması sebebiyle mükerrer soruşturmaya sebebiyet vermemek adına tanık sıfatıyla celbinin sağlandığı kaydedildi.

A.D'nin iddialarının doğruluğunun tespiti amacıyla Rezan Epözdemir ile C.Ç'nin HTS/BAZ kayıtlarının temin edildiği belirtilen yazıda, ortak baz verdiğine dair tespitler yapıldığı ifade edilerek, "Her ne kadar şüpheli savunmasında beyanlardaki tarihin uyumsuz olduğunu belirtmişse de dosya kapsamında alınan olaya ilişkin diğer WhatsApp kayıtlarında rüşvetin yalnızca tahliyeye değil, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına da ilişkin olduğu anlaşılmıştır." denildi.

Yazıda, Epözdemir'in ofisinde toplam bedeli 2 milyon 490 bin lira olan iki bononun bulunduğu anımsatılarak, "C.Ç. ile Epözdemir'in baz kayıtlarına göre, 8 Temmuz 2021 tarihinde gece saatlerinde ortak baz verdikleri hususu göz önüne alındığında bahse konu 9 Temmuz 2021 düzenleme tarihli bononun bu görüşmede düzenlendiğine ve rüşvet alınan paranın C.Ç'de kalması karşılığında Epözdemir'e bu bonoyu verdiğine dair kanaat oluşturmuştur." denildi.

Epözdemir'in, bonoların C.Ç'ye daha önce borç vermesi sebebiyle düzenlendiğine dair beyanda bulunduğu kaydedilen yazıda, "Ne borç verildiğine ne de borcun geri ödendiğine dair delil niteliği taşıyan herhangi bir belgeyi ibraz edemediği anlaşılmıştır. Ele geçirilen bonoların toplam bedelinin 2 milyon 490 bin lira olduğu, bonoların düzenlendiği tarihte hakim-savcı maaşlarının ortalama 11-12 bin lira olduğu, kaba bir hesapla C.Ç'nin aldığı maaştan yaklaşık 18 yıl hiçbir harcama yapmadan ancak ödeyebileceği bir tutara tekabül ettiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şüphelinin savunmalarının açıklanan sebeplerle suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Sevk yazısında, Epözdemir'in C.Ç'yle tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğini hatırlamadığını beyan ettiği ifade edilerek, "Şüpheliden ele geçirilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede birlikte birden fazla kez tatile gittiklerine ve tatil ücretlerinin Rezan Epözdemir'e fatura edildiğine dair belgelere ulaşılmıştır. Tatil ve yemek ücretlerinin Epözdemir tarafından ödendiğine dair tutarlı tanık beyanları da bulunmaktadır." tespiti yer aldı.

C.Ç. ile Rezan Epözdemir arasındaki ilişkinin normal bir tanışıklıktan öte olduğu aktarılan yazıda, "Şüphelinin yargı camiası içerisindeki başka şahıslar ile benzer irtibat ve eylemlerinin tespiti hususunda kapsamlı soruşturmalar devam etmektedir." denildi.

EPÖZDEMİR'İN TERÖR SORUŞTURMASININ DETAYLARI VE İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Epözdemir'in savcılığa verdiği ifade ile terör soruşturmasının detayları sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, 2024 yılı sonlarında ulusal basında yer alan bir fotoğrafta, aralarında şüpheli Epözdemir'in ve bazı yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı kişilerin bir yemekte buluştukları değerlendirilen olay sonrası soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Yazıda, "Söz konusu yemekte yer alan yabancı uyruklu şahıslardan Michael Rubin isimli şahsın Amerika'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine faaliyet yürüttüğü, yine Amerikan Dış İstihbarat Servisi ile bağlantılı olduğu ve çalışmalarının bu servis tarafından yönlendirildiğinin değerlendirildiği anlaşılmıştır." denildi.

SÖZ KONUSU KİŞİLERLE GÖRÜŞMESİNİN HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ AKTARILDI

Yazıda, fotoğraftaki Dan Arbell'in İsrail Devleti Dışişleri ve dolaylı olarak Dış İstihbarat Servisi MOSSAD ile bağlantılı olduğu, şahsın 2009-2012 yıllarında İsrail'in Washington Büyükelçiliğinde misyon şefi olarak görevler aldığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhinde yürütülen faaliyetlerde adının geçtiği, Epözdemir'in ise söz konusu kişilerle görüşmesinin hayatın olağan akışına uygun olarak değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Sevk yazısında ayrıca, Epözdemir'in atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğunun ancak adli kontrol tedbirinin bu aşamada yeterli olacağının değerlendirildiği aktarıldı.

Öte yandan Epözdemir soru cevap şeklinde verdiği ifadesinde, FETÖ bağlantısı olup olmadığına ilişkin sorulan soruya kesinlikle bir bağlantısı olmadığını söyledi. Epözdemir ifadesinde, "Ben yerli ve milli bir insanım. Herhangi bir yabancı istihbarat servisi ile bağlantım olamaz. Kimse de benimle bağlantıya geçmeye cesaret edemez." dedi.

YEMEK FOTOĞRAFI SORULDU: NEDEN ÇAĞRILDIĞIMI ANLAYAMADIM Kİ BEN ZATEN ORADA KİMLERİN OLDUĞUNU BİLMİYORDUM

Epözdemir, bazı yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı kişilerle yemek fotoğrafı sorulduğunda ise daha önce bu konuya ilişkin araştırma yapıldığını ve soruşturma yapılmasına gerek görülmediğini söyleyerek, "Müvekkilim Gürsel Tekin benimle iletişime geçti, bana yurt dışından bir heyet geldiğini, heyetin İngilizce konuştuğunu, heyet ile yemek yiyeceklerini, bu yemekte kardeşimin nişanlısının çeviri yapıp yapamayacağını sordu. O dönem İngilizce öğretmeniydi. Oraya geldiğimizde Gürsel Tekin ile selamlaştım, yine orada bulunan Türklere 'merhaba' dedim. Bana sormuş olduğunuz yabancı şahıslarla herhangi bir iletişim kurmadım, İngilizce olarak 'merhaba' demiş olabilirim. O dönem İngilizcem çok iyi değildi. Yaklaşık yarım saat, 45 dakika, belki 1 saat kadar oturduk sonra da kalktık. Neden çağrıldığımı anlayamadım ki ben zaten orada kimlerin olduğunu bilmiyordum. Şahit olduğum hiçbir konuşma olmadı. Bu heyet aynı gün ve tarihten önce ve sonra birçok kişiyle görüşmüştür. Bu heyetle görüşen kişiler Türk gazeteciler, iş insanları ve diplomatlar, Murat G., Kemal Kılıçdaroğlu, Faruk L., Faik Ö., Bülent K. ile görüştüğü anlaşılmaktadır. O hafta boyunca onlarca kişi ile görüşülmüşken bu husus sadece bana sorulmaktadır." dedi.

"BU HEYETİN KAYDEDİLDİĞİ SİSTEMDE DE İSTANBUL'DA GÖRÜŞECEĞİ 30 KİŞİ ARASINDA BENİM ADIMIN DA OLMADIĞI GÖRÜLECEKTİR"

Epözdemir ifadesinin devamında ise, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, tüm bu gerekçelerle hakkımda herhangi bir adli kontrol tedbirleri uygulanmaksızın salıverilmemi talep ediyorum, aksi halde mesleki faaliyetlerimi yapamayacağıma ve müvekkillerim nezdinde de telafisi mümkün olmayan zarar getirecektir. Suçlama ile ilgili kuvvetli suç şüphesi yoktur. Tutuklama şartları oluşmamıştır, sabit ikametgah sahibiyim, 3 çocuk babasıyım, son olarak bu heyetin kaydedildiği sistemde de İstanbul'da görüşeceği 30 kişi arasında benim adımın da olmadığı görülecektir. Daha fazla mağdur olmamak için hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

- NE OLMUŞTU?

Avukat Rezan Epözdemir, "rüşvet", "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım", "siyasal ve askeri casusluk" suçlarından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.

Gizlilik kararı verilen "rüşvet" soruşturması kapsamında ifadesi alınan tanık A.D, Epözdemir'in rüşvet aldığı 3 farklı eylem olduğuna ilişkin iddiada bulunmuştu.

Tanık A.D, Epözdemir'in vekalet ilişkisi bulunmayan 2021 yılındaki olayda, Epözdemir ile C.Ç'nin, bir tahliye işlemi karşılığında 75 bin dolarlık kısmı tahliye öncesinde, kalan 75 bin dolarlık kısmı da tahliye sonrasında olmak üzere 150 bin dolar rüşvet aldıklarını, bu rüşvetin 75 bin dolarlık kısmının C.Ç. tarafından 7 Temmuz 2021'de Epözdemir'e götürüldüğünü öne sürmüştü.

Dosya kapsamındaki "WhatsApp" kayıtlarının da 7 Temmuz 2021'de 75 bin dolar rüşvet alındığını doğruladığı vurgulanmıştı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan Epözdemir, İstanbul Adliyesi'ne dün sevk edilmişti.

Yorum Yazın