ABD’de yaşayan Eygi, kızının şehadetinin yıl dönümü dolayısıyla Aydın’ın Didim ilçesinde düzenlenecek anma törenine katılmak için Türkiye’ye geldi. Baba Eygi, kızını kaybetmenin acısını hâlâ ilk günkü gibi yaşadığını söyledi:
“Ayşenur’un şehadet haberi geldiği andan itibaren normal nefes alamıyorum. Sanki göğsümde hep bir taş var. Her gün, her an çok zor.”
“Ölümüm bir işe yarayacaksa razıyım”
Eygi, kızının Filistin halkına olan duyarlılığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Ayşenur, Seattle’da yaşarken bile Filistin’deki acıları kendi yüreğinde hissediyordu. Bir gün oraya gitmeye karar verdi. Ben karşı çıktım. ‘Mücadeleni akademik olarak sürdür’ dedim. Ama dinlemedi. Ölüm ihtimalini söylediğimde, ‘Ölümüm bir şeyleri değiştirecekse, bir işe yarayacaksa ben razıyım’ demişti.”
Baba Eygi, kızının davasını bir bayrak gibi devraldıklarını belirterek, Washington’dan uluslararası platformlara kadar her yerde Ayşenur’un mücadelesini anlatmaya devam ettiklerini vurguladı:
“Çoğunlukla görmezden geliniyoruz ama biz yılmayacağız. Ömrümüz yettikçe, Ayşenur’un özlemini duyduğu özgür Filistin için bu bayrağı taşıyacağız.”
Ayşenur’un aynı zamanda Amerikan vatandaşı olduğunu hatırlatan Eygi, ABD yönetiminin sessizliğini eleştirdi:
“Normalde ABD, yurtdışında öldürülen vatandaşları için soruşturma açar. Ama mevzu Filistin olunca duymuyor, görmüyor, bilmiyor. Eğer Ayşenur zalimin yanında olsaydı, bugün Amerika’da heykelleri dikilirdi.”
“Ayşenur olsaydı bugün Gazze filosundaydı”
Eygi, Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Küresel Sumud Filosuna da değinerek, “Ayşenur hayatta olsaydı bugün o filodaydı, tutamazdık” dedi.
Kızının şehadetini bir fedakârlık olarak gören baba Eygi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ayşenur’un canını hiçe saydığı bu mücadele, bir gün Filistinlilerin soykırımdan kurtulup insanca yaşamalarına vesile olacak. O günleri görmeyi umut ediyoruz.”