Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük bugünkü yazısında, ABD Başkanı Trump'un ABD medyasına yönelik yaptığı operasyonu yazdı:
"Türkiye ile ABD birçok açıdan birbirine benziyor. Bunların başında da medya geliyor. ABD medyası yıllardır liberal solun elinde. Liberal kelimesi Amerika’da aşırı solcu, sosyalist anlamında kullanılır. Sağcıların tek yeri Fox News... Şimdi sosyal medya çağı olduğu için herkes görüşlerini oradan da yayıyor. Sağ muhafazakârlar için internet ve sosyal medya bulunmaz fırsat oldu.
ABD ana akım kanallarında hep belirli ve aynı isimler var. Özellikle eğlence sektöründe. NBC, CBS, ABC gibi kanallarda sağcıların sesi duyulmaz. Nixon’a 1970’lerde danışmanlık yapan Roger Ailes, Fox News’ü kurarken bu tabuyu kırmak ve “odadaki en yüksek ses” olmak istediğini söylemişti. Başardı da.
Medya ABD’de bir zamanlar Türkiye’de olduğu gibi siyasete iş dünyasıyla beraber atar veren bir yerdi. Yıllardır hep belli adamlar köşebaşlarını tutmuşlardı. Donald Trump 2016’da başkan seçildiğinde adama ağızlarına gelenleri söylediler. Hatta 2020’de başkanlık süresi bittiğinde bile özellikle CNN, New York Times gibi kurumlar Trump’la yattı, Trump’la kalktı.
İlk seçildiğinde Trump “tesadüfen seçildi” diye küçümsenmişti. İkinci kez seçilişi öyle olmadı. ABD elitleri, medyası ve teknoloji şirketleri bir silkelendiler. İkinci kere tesadüfen seçilemezdi. ABD medyası da Demokratlar döneminde halkın gerçek sorunlarını örtbas etmekle suçlandılar.
Ve Trump 2024’te ikinci kez başkan seçildi. Herkes şöyle bir titreyip kendine geldi. Evet ABD’de başkanı eleştirebilirsiniz ama makamı yıpratmaya bir yere kadar müsaade edilir. Sonrasında etmezler. Hele hele medya mensupları kendilerini vazgeçilmez sanırlarsa akıbetleri kötü olur...
Türkiye’de de Erdoğan’a kadar böyleydi. Her şeyi yapacağını sanan medya istemediği iktidarı indiriyordu. Kendilerini ulaşılamaz makamda görüyorlardı. 2013 sonrası hepsi tasfiye oldular. Aydın Doğan gibi adamlar şu an yaşıyor mu, kimsenin umurunda değil. Koca genel yayın yönetmenleri, yazarlar, televizyoncular "medeni ölü" oldular. Bu satırların yazarının da bunda katkısı oldu. Kendilerini önemli sananlar gündeme gelmek için çırpınıyor ama onları takan yok.
Başkan Trump ikinci kez göreve geldiğinde ABD medyasında taşların yerinden oynayacağı belliydi. ABD’de akşam yayınlanan şov programları izlenir. Yıllardır aynı şeyleri söyleyen bu isimlerden artık gına geldi. Önce CBS reytingleri düşen Stephen Colbert’in şov programını yayından kaldırdı. Colbert, sebebi Trump demeye getirse de ABD’de önemli olan şirketin kâr etmesidir. CBS’in sahibi Paramount reytingi düşen Colbert’in programını 2026 haziran itibarıyla bitirme kararı aldı. Ondan birkaç sene önce de reytingleri düşen Conan O’Brien’ın programı yayından kaldırılmıştı.
Trump’ın en sevmediği isimlerden Jimmy Kimmel, terbiyesiz ve arsız bir adam. Halkın iradesine bile saygı duymuyor. Nitekim çarşamba gecesi ünlü aktivistin ölümünü hafifletmeye çalıştı. Kimmel, Charlie Kirk'ü öldürenin bir MAGA-Trump destekçisi olduğunu söylemesi üzerine yayın yaptığı kuruluştan kovuldu. Tam şöyle dedi: “Hafta sonu yeni bir dip noktaya ulaştık. MAGA (Trump'ın başlattığı 'ABD'yi yeniden harika yap' hareketi) çetesi, Charlie Kirk'ü öldüren bu çocuğu kendilerinden biri değilmiş gibi tanımlamaya çalışarak, bundan siyasi puan kazanmak için ellerinden geleni yaptılar."
Yani Trump destekçileri bu cinayetten prim kazanmaya çalışıyorlar diyerek baltayı taşa vurdu. Ortada bir cinayet var ve Kimmel bunu alaya aldı. Nitekim ABC kanalını da bünyesinde barındıran Nextstar Medya, “Bu sözlerin kabul edilemeyeceğini” söyleyerek Kimmel’i kovdu.
Kanalın sahipleri demokrat olmasına rağmen Kimmel’i yayından aldılar. Bu, Amerika’da medyada kişilik haklarına saldıran veya toplumda büyük tepki çeken ifadeler kullanan kişilerin nasıl hızla “medeni ölü” hâline getirildiğinin bir örneği.
Jimmy Kimmel bir daha döner mi? Zor... Dönse bile işi artık zor. Bir kere çiziği yedi. 2003’ten beri bu programı sunan Kimmel reytinglerde ciddi düşmüştü. Patron o çirkin sözleri bahane mi etti bilmiyoruz ama Kimmel’in işi zor. Trump bu karar için, “ABD için harika haber. Zaten yeteneksizdi” dedi. Geriye iki isim kaldı. Trump da onları işaret etti. Jimmy Fallon ve Seth Meyers. Fallon en çok izlenen şov programını yapıyor. Eskiden Trump’la arası iyiydi, şimdi kötü. Meyers düşük profilli bir isim...
Neticede ABD’de taşlar yerinden oynuyor. Medya ve eğlence dünyası da bundan nasibini alıyor. Bakalım daha kimler yerinden olacak?"