Tekin, partideki polemiklerin ve kendilerine yönelik saldırıların arkasında geniş bir “suç ortaklığı” olduğuna dair bir his taşıdığını söyledi.
Tekin, yaptığı konuşmada, “15 Eylül ile meşgul değiliz. Karşılaştığımız engellerin farkındayız; buna rağmen sabırla işimizi yapmaya çalışıyoruz.” dedi. Partideki son dönemde yaşananları ağır sözlerle değerlendiren Tekin, muhalif yayın organlarına da sert eleştiriler yöneltti:
“Sivil itaatsizlik çağrısı yapan, yabancı medya organlarına utanmadan Türkiye aleyhine beyanat verenler… Kaybettiği siyasi itibar ve ahlakı sokakların karanlığında arayan kriz ve kaos meraklıları bu provokasyon ikliminin peşindedir. İki televizyon yöneticisi arkadaşlarıma ricam var: Her gün Aziz İhsan Aktaş’ın yakınlarını yayınlarınıza çıkarıp bize karşı yalan ve iftiralarla saatlerce yayın yapıyorsunuz. Aynı duyarlılığı bize de gösterin.”
Tekin, Sarıyer’e gelişi sırasında yaşanan tepkilere de değinerek partinin iç tartışmalarına dair şu noktaları vurguladı: “Biz bu üçlünün ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. İnsanız; işimizi yapmamıza izin verin. Gereksiz polemiklerin bir parçası olmak istemiyoruz. Elimizdeki karar, buradaki görevimizi yerine getirmemiz içindir. Yarın aksi bir durum olmazsa bu karara uyarız.”
Biz Aziz İhsanlara yenilmeyeceğiz
Tekin, son dönemde parti içindeki tasfiyelere ve eleştirilere de değinerek, geçmişe gönderme yaptı: “Unutmayın, iki yıl önce İnce’yi infaz ettiniz. Bugün İnce ile biz yan yanayız. Son 1,5 yıldır Kılıçdaroğlu’nu linç ediyorsunuz, şimdi sıra bize geldi. Ne istiyorsunuz arkadaşlar? Biz Aziz İhsanlara yenilmeyeceğiz. Nokta.”