İran’da 3. yüzyılda Roma İmparatoru Valerian’ı Edessa Savaşı’nda esir alan Sasani Hükümdarı 1. Şapur’un heykeli başkent Tahran’daki İnkilap Meydanı’nda törenle açıldı. Açılışa çok sayıda kişi katıldı, meydanda konserler düzenlendi ve “İran karşısında yine diz çökeceksiniz” sloganı öne çıktı.
Törende yapılan konuşmalarda, “Buradaki bu heykel Sasani dönemine ait ama İranlıdır. O dönemdeki cesur komutanımız, yiğit hükümdarımız İranlıydı. Nasıl ki atalarımız düşmana diz çöktürdüyse, bugün de, sevgili komutanlarımız ve ordumuz, İran halkının birlik ve beraberliğiyle, İmam Hameney liderliğinde yine düşmanlarımızı dize getirdik. Özellikle de kan dökücü Amerika ve İsrail'i…” denildi.
Pers İmparatorluğu projesi
Roma ve Haçlı dünyasına karşı İslam tarihinden, başta hz. Halid Bin Velid olmak üzere Alparslan, Selahattin Eyyubi ve Fatih Sultan Mehmet gibi çok büyük kahramanlar varken İslam öncesi mecusi İran tarihinden bir sembole sığınarak Pers kimliğini vurgulayan İran'ın gerçekte İslam davasıyla ilgisi olmadığını, bilakis sadece kendi emperyal davası peşinde olduğunu gösteren bu hadise, İran'ın dünya siyasetindeki durumuna ve İslam alemi içindeki mevkiine hangi açıdan bakmamız gerektiğini göstermektedir. ABD, İngiltere, İsrail, Rusya, Fransa ve Çin gibi kendi ulusunun emperyal davası peşinde koşan İran'a karşı izlenecek siyasi yaklaşım da Müslümanların kendi Kurtuluş savaşının zafer stratejisi denkleminde İran'ın adını Pers imparatorluğu projesi olarak doğru kodlamadan geçer.
Zaten 1979 Humeyni devriminden sonra da mecusi Pers hükümdarlarının ve Pers ırkçısı şair Firdevsi'nin heykellerini yıkmayıp bilakis onlara putperestler gibi tazim eden İran'ın, başının belalı olduğu şu demlerde nasıl ki korkmuş bir çocuğun annesine sarılması gibi, hiçbir İslam kahramanına atıfta bulunmayıp doğrudan kendi kökü olarak gördüğü mecusi şahlarına sarılması, İran'ın gerçek kimliğini hiçbir tevil ve yoruma bırakmadan ispat etmiştir.
Baran Haber


