Terör devleti İsrail'in Türkiye kabusu

0
Terör devleti İsrail'in Türkiye kabusu
"İşte Türkiye'nin öncülük ettiği bu yeni süreç ve kararlılık her açıdan İsrail'in kâbus senaryosudur. Zira Suriye'de siyonistlerin bütün planları Türkiye'ye çarparak tuzla buz oluyor. Daha da olacak. Ve unutmayalım ki bu daha başlangıç. Sonun başlangıcı."

Sabah gazetesi yazarı Bercan Tutar bugünkü "İsrail'in kabusu" başlıklı yazısında, terör devleti İsrail'in Suriye'deki planlarının Türkiye'den geri döndüğünü yazdı:

"Suriye'de 8 Aralık 2024'teki halk devriminden sonra 61 yıllık Esad rejiminin devrilmesiyle İsrail'in içine girdiği trajedi giderek derinleşiyor. Özellikle Türkiye'nin yeni Suriye'de kilit aktör olması siyonistlerin Aleviler, Dürziler ve Kürtler üzerinden Suriye'yi parçalama projesini temelden baltalıyor.
İsrail, yeni Şam yönetimini zayıflatmak için aylardır askeri altyapıyı hedef aldı. Şam'ın savunma mekanizmasını çökertmeye çalışıyor. Golan Tepeleri'ndeki işgalini artırdı. Yetmedi mart ayında Alevi, temmuz ayında ise Dürzi provokasyonlarıyla ülkenin batı ve güneyini kontrol altına almaya çalıştı.
Ancak Ankara'nın terörsüz Türkiye ve bölge projesi en başta YPG unsurları üzerindeki etkisine darbe indirdi.
Tam da Alevi provokasyonunun başladığı tarihlerde Türkiye'nin ağırlığını koymasıyla YPG ve Şam yönetimi 10 Mart'ta bütünleşme ve entegrasyon için masaya oturdu.
Haliyle İsrail'in kaos ve terör stratejisi kaybederken Türkiye'nin istikrar, birlik ve barışa dayalı modeli her geçen gün daha da güçleniyor. Bunda İsrail'in Alevi ve Dürzi provokasyonlarının ters tepmesinin ve Türkiye'nin Şam'a verdiği kritik desteğin payı büyük.

***

Geldiğimiz aşamada Dürzi manipülasyonunda da görüldüğü üzere İsrail mecburen U dönüşü yaptı. Resmen çark ettiler. Daha önce de Şam, Halep, Palmira ve hatta Ürdün ile Irak sınırındaki bazı kritik askeri hedefleri bombalayan İsrail, gerekçe olarak Türkiye'nin bu bölgelerde hava, kara ve deniz üsleri kuracağı ve bu üslere İsrail'in hava operasyonlarını engelleyecek radar sistemleriyle füze savunma mekanizmaları yerleştirmeyi planladığını ileri sürüyordu.
Hatta siyonist İsrail medyası aylar önce Palmira'daki T4 olarak bilinen Tiyas hava üssünde Hisar radar sistemlerinin konuşlandırıldığına dair resimler paylaşmıştı. Bu yolla Şam'a yönelik hava tehditlerinin sıfırlanacağını yazıyorlardı.
Bazı medya organları da Rusya'dan alınan S-400 füze savunma sistemlerinin Halep, Şam ve Palmira'daki üslere sevk edileceğini iddia ediyordu. Örneğin Halep'in yaklaşık 35 km kuzeyinde ve sınırımızın 13 km güneyindeki Minak havaalanına Türkiye'nin asker ve askeri teçhizat taşıdığına dair haberlere geniş yer ayıran İsrail medyası "Türkiye, Suriye'de İsrail'in bütün kırmızı çizgilerini çiğniyor" manşetleri atmıştı.

***

Oysa İsrail boşuna çırpınıyor. Bırakın askeri üsler kurmayı ve Suriye ordusunu yeniden yapılandırmayı, terörsüz Türkiye ve bölge kapsamında Ankara, İsrail'i çıldırtacak ikinci tarihi hamleyi dün itibarıyla Suriye'de resmen attı.
Şam'ın terörle mücadele için Türkiye'den yardım istemesi ülkemizin artık sadece belli bölgelerde ve üslerde değil Suriye'nin her tarafında etkin olacağının dünyaya ilanıdır. Alevilerin yaşadığı batıda da Dürzilerin yaşadığı güneyde de Kürtlerin ve Arapların yaşadığı kuzey ve doğuda da istikrarın temel unsuru bundan sonra Türkiye olacak. Her yerdeki varlığıyla kaos ve şiddeti önleyecek.
İsrail destekli devlet terörünün de diğer taşeron terör örgütlerinin de kökü kuruyacaktır. İşte Türkiye'nin öncülük ettiği bu yeni süreç ve kararlılık her açıdan İsrail'in kâbus senaryosudur. Zira Suriye'de siyonistlerin bütün planları Türkiye'ye çarparak tuzla buz oluyor. Daha da olacak. Ve unutmayalım ki bu daha başlangıç. Sonun başlangıcı."

Yorum Yazın