İsrail'in Gazze'de işlemeyi sürdürdüğü savaş suçlarını araştırmak üzere küresel ve bağımsız bir girişim olarak ilk başlangıç toplantısı Londra'da düzenlenen, ardından ilk genel oturumu Saraybosna’da gerçekleştirilen Gazze Mahkemesi’nin ninhai oturumu 23-26 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda düzenlenecek.
Adaletin sesi olarak, İsrail’in Gazze’deki katliamını kayıt altına almayı, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeyi ve sorumluları teşhir etmeyi amaçlayan mahkemede; akademisyen, entelektüel, insan hakları savunucuları ile medya ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya gelecek. Mahkemeyle eş zamanlı olarak Gazze’de yaşanan katliama dikkat çekmek amacıyla birçok etkinlik de düzenlenecek.
Dört gün sürecek oturumlar boyunca, Gazze’de işlenen savaş suçlarına ve insan hakları ihlallerine ilişkin tanıklıklar dinlenecek, uzman değerlendirmeleri alınacak ve uluslararası hukukçularca deliller değerlendirilecek.
Mahkeme, 23 Ekim’de mahkemenin başkanlığını da üstlenen BM eski Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk’ın açılış konuşmasıyla başlayacak. Ardından mahkeme heyetinin çalışmalarına genel bakışın yapılacağı oturumda Boston Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Susan Akram “Uluslararası Hukuk”, BM eski İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, “Uluslararası İlişkiler ve Dünya Düzeni”, Kuzey Carolina Üniversitesinden Tarih profesörü Cemil Aydın “Tarih, Etik ve Felsefe” başlıkları altında konuşma yapacak. Mahkeme üyesi ve Londra Queen Mary Üniversitesinde Hukuk ve Küreselleşme alanında çalışan Prof. Dr. Penny Green ise Saraybosna’da gerçekleşen ilk genel oturumun özetini paylaşacak.
Roger Waters da mesajıyla katılacak
Vicdan Bildirileri bölümünde ise Amerikalı siyasi aktivist, profesör ve yazar Angela Davis, Hintli yazar ve savaş karşıtı eylemci Arundhati Roy, Amerikalı oyuncu Marcia Cross, Filistin İnsan Hakları Merkezi Direktörü Raji Sourani, Pink Floyd grubunun solisti Roger Waters ve Brezilyalı iklim aktivisti ve insani yardım gönüllüsü Thiago Ávila çevrimiçi bağlanarak veya yazılı ve video mesajlarıyla yer alacaklar.
Her gün soykırımın farklı bir yüzü
Sonrasında, “Kök Nedenler” oturumunda Amerikalı tarihçi Ussama Makdisi, Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörü Avi Shlaim, akademisyen Lana Tatour, İsrailli-Amerikalı antropolog Jeff Halper, Filistin’de sağlık hakkı üzerine araştırmalar yapan Rania Muhareb, Filistinli insan hakları avukatı Rabea Eghbaria, Yunanistan’ın eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis siyonist sömürgecilik, ırkçılık ve soykırımın tarihsel köklerine ışık tutacak.
İlk günün son oturumunda ise tanık görüşlerine yer verilecek. Tanıklar arasında yer alan Filistinli akademisyen Haider Eid, Amerikalı-Filistinli hukukçu Noura Erakat, gazeteci Israa Alsharif, soykırımda ailesinin birçok ferdini kaybeden Radwan Abu Muammar, Samer Abu Foura, Mahmoud Alkhatib, Raghad Suleiman yaşadıklarını anlatacak.
İkinci gün "Aç Bırakma, Ekosit ve Ev Yıkımı" başlıklarıyla devam edecek. “Suçlar” oturumu Gazze Mahkemesi’nin ikinci gününde de devam edecek. “Aç Bırakma, Ekosit ve Ev Yıkımı” başlıklı oturumda; Hani Almadhoun ‘Aç Bırakma ve Tasarlanmış Kıtlık’ konulu konuşmasıyla çevrimiçi olarak yer alacak. BM Gıda Hakkı eski Özel Raportörü Hilal Elver, “Kıtlık İlanı ve İnsani Yardımın Silah Haline Getirilmesi” başlığı altında konuşma yapacak. Tanıklar Hossam Shabat, Tevfik Al-Hams, Hadeel Alharazin, Sundus Zaqout, Mahmoud Muin Ayyash, Laith Arafat, Rola Darwish, Usama Abo Safer dinlenecek. “Ekositin Boyutları” bölümünün konuşmacıları Filistinli bilim insanı ve yazar Prof. Dr. Mazin Qumsiyeh, İngiliz şair ve filozof David Whyte çevrimiçi katılırken; Ahmad Jabr Baraka, Laith Arafat ve Nabeel Jumah tanıklık yapacaklar. “Ev Yıkımı” bölümünde ise gazeteci Mohamed Al Helou, Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, Filistinli yazar Shourideh C. Molavi çevrimiçi olarak katılıp görüşlerini aktaracaklar.
Suçlar ve tanıklar
Sivil ve Altyapı Hedefleri oturumunda ise Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) Uluslararası Başkanı Dr. Javid Abulmoneim, “Sağlık Sisteminin Yok Edilmesi” başlıklı konuşma yapacak. Gazze'de gönüllü hekim olarak çalışan çocuk cerrahisi uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı ise konuşmasında Gazze’deki sağlık sistemindeki soykırımın izlerine dikkat çekecek. Gazze’de hastanede çalışan Norveçli doktor, insani yardım çalışanı Dr. Mads Gilbert, sağlığa yönelik sistematik saldırıları anlatacak. Psikoterapist, eğitimci ve yazar Gwyn Daniel ise “Gazze’nin Ruh Sağlığı Krizi”ne değinecek. Çevrimiçi katılacak İngiliz-Filistinli cerrah Dr. Ghassan Abu Sittah ise mahkemede “Savaşın Biyosferi: Soykırım Makinesinin Yaratılması” başlığı ile yer alacak. Ardından tanıklar Fares Afanah ve Fadya Malhis dinlenecek.
Mahkemenin “Suçlar” oturumu, “Siviller, Gazeteciler, Eğitim” başlığı altında devam edecek. Bu bölümün konuşmacıları arasında Filistinli gazeteci Ahmed Alnaouq, Filistinli insan hakları avukatı ve Addameer (Vicdan) Derneği’nin Genel Müdürü Sahar Francis, sosyal antropolog ve aktivist akademisyen Hala Shoman, aktivist Abubaker Abed, insan hakları avukatı profesör Munir Nusseibeh, Filistinli öğrenci Osama Alostta, Malek Alsweirki ve akademisyen Wesam Amer yer alacak. Gazeteci ve öğrencilerin tanıklıkları, gazetecilere yönelik sistematik saldırılar, cinsel saldırı ve tutuklamalar, bilginin soykırımı gibi konular tartışılacak.
Ayrıca İngiltere İşçi Parti eski lideri Jeremy Corbyn, mahkemeye çevrimiçi bağlanarak görüşlerini paylaşacak. Mahkemenin ikinci gün oturumları, tanıkların dinlenmesi ile sona erecek.
Gazze Mahkemesi’nin üçüncü gününde “Suç Ortaklığı, Uluslararası Sistem, Direniş ve Dayanışma” konuları tartışılacak.
Oturumlarda “Devletlerin Suç Ortaklığı”, “Bulut ve Yapay Zeka: 21. Yüzyılın Silahları”, “Medyanın Suç Ortaklığı”, “Şirketlerin ve Silah Endüstrisinin Rolü”, “Batı Medeniyeti ve Suç Ortaklığı”, “BM’ye Saldırı”, “UCM’ye Saldırı ve Adalet Mücadelesi”, “Soykırımın Politikası”, “BM Sisteminin Eleştirisi”, “Gazze’nin Küresel Bağlamdaki Rolü” ve “Alternatif Hukuki Paradigma Olarak Gazze Mahkemesi” başlıkları altında konuşmalar gerçekleşecek.
Konuşmacılar arasında Amerikalı siyasi aktivist Lily Greenberg, gazeteci Owen Jones, hukuk alanında Prof. Dr. Triestino Marinello, antropolog ve hukuk bilimci Darryl Li, Craig Mokhiber, LSE'de uluslararası ilişkiler profesörü Mary Kaldor, UCLA Hukuk Fakültesi profesörü Aslı Bali ve NYU Hukuk Fakültesi profesörü Vasuki Nesiah’ın yanı sıra çevrimiçi olarak akademisyen Shad Hammouri, Filistin yanlısı protestocu Ibtihal Aboussad, Columbia Üniversitesi'nden profesör Hamid Dabashi ve Uluslararası Hukuk profesörü Ardi Imseis yer alacaklar. Mahkemenin 25 Ekim’deki oturumlarında tanıklar Mohammad Qraiqea, Ghazi Al-Majdalawi ve Hossam Shabat dinlenecek.
Ayrıca Amerikalı-Filistinli bir gazeteci ve yazar Ramzy Baroud ve Filistin asıllı Amerikalı edebiyat eleştirmeni, modern dünyanın en etkili entellektüellerinden biri olan Edward Said’in oğlu Wadie Said’in yanı sıra BDS Hareketi’nden Jamal Juma, Küresel Dayanışma Filosu’ndan Almanya doğumlu insan hakları aktivisti Yasemin Acar, Hind Rajab Vakfı’ndan Jake Romm, Oslo Dayanışması’ndan Charlotte Qvale, Anadolu Sivil Toplum Platformu’ndan Metin Doğan, Dünya Avukatlar Birliği’nden (WOLAS) Hüseyin Dişli ve Hasan Basri Bülbül de mahkemenin konuşmacıları arasında yer alacaklar. World Beyond War’dan David Swanson ise mahkemeye video mesajı ile katılacak.
Nihai karar 26 Ekim’de
Mahkemenin son oturumu 26 Ekim Pazar günü gerçekleşecek. Gazze Mahkemesi Üyeleri, “Saraybosna’dan İstanbul’a ve Ötesine: Gazze Mahkemesi Anlatısı” başlıklı yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirecek. Öğle arasının ardından, saat 14.00’te Gazze Mahkemesi nihai kararı, geniş katılımlı bir toplantıyla açıklanacak.
Gazze Mahkemesi hakkında
Gazze Mahkemesi, gözle görülür, en ağır soykırım vakasında uluslararası toplumun hukuku uygulama konusundaki kayıtsızlığına karşılık olarak kurulan bağımsız bir girişimdir. “Halk Mahkemesi” olarak hizmet veren Gazze Mahkemesi’nin amacı, Gazze'deki durumu tarihi, politik, felsefi ve yasal boyutlar aracılığıyla ele almak için sivil toplumu sorumluluğa davet etmek ve farkındalık yaratmaktır.